YAZARLARIMIZ
SON EKLENEN MAKALE
BODAMYA'DA BİR KAŞIK USTASI
Manilerimizden, bilmecelerimize, mutfağımızdan, inanışlarımıza,halk oyunlarımızdan,
atasözlerimize, deyimlerimize kadar hayatımızın içindedir kaşık. Yazılı kaynaklarda kaşığın ve kaşıkçılığın ilk olarak nerede, ne zaman ve nasıl ortaya çıktığı konusunda net bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak her şeyin ihtiyaçtan dolayı ortaya çıktığını düşünürsek, kaşığın da insanoğlunun yerleşik hayata geçmesiyle birlikte ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Ağaç kaşık ülkemizde Antalya Akseki (Bademli), Sakarya (Geyve, Taraklı), Bolu (Mudurnu, Göynük), Kastamonu, Bursa, Anamur ve Silifke’de ün salmıştır. Ancak birçok el sanatımız gibi kaşıkçılık da değişen yaşam şartlarına bağlı olarak kaybolmaya yüz tutmuş durumdadır. Antalya’nın Akseki İlçesine bağlı eski adı Bodamya olan Bademli Beldesi tahta kaşık yapımı ile adını duyurmuştur. Belde Toroslar da sarp bir arazide bulunmaktadır. Antalya’ya bağlı olsa da mesafe olarak Konya’ya daha yakındır. 2010 yılı TUIK verilerine göre 857 nüfusa sahip beldede, eskiden her evde kaşık üretimi yapılırken günümüzde bu sayı 20 kişiyi geçmemektedir. Bademli de son kaşık ustalarından biri olan Hüseyin Çakmakçı’yla yaptığımız görüşme bu gerçeği ortaya koymaktadır. Bademlili Hüseyin Çakmakçı, halk arasında bilinen adıyla Salim Usta 72 yaşında. İlkokul mezunu. Beş çocuk babası ve 60 senedir kaşık yapıyor. Yazları Bademli de, kışları İstanbul’da yaşıyor. Bademli de kaşıkçılık, Salim ustadan dinlediğimiz bir rivayete göre Ahmet Yesevi Hazretlerinin müritleri olan, Sinan ve Kenan hoca tarafından başlatılmış. Yaptıkları kaşıkları, merkep sırtında Konya’ya götürüp, satarak geçimlerini sağlarlarmış. Konya İlinin tahta kaşık ihtiyacı dün olduğu gibi bugün de Bademli den karşılanmaktadır. Salim Usta, atasından miras aldığı bu sanatını zor şartlarda sürdürüyor. Bademli de eskiden üç ayda iki-üç bin adet kaşık üretimi yapılırken, günümüzde bir usta, üç ayda ancak 200 adet üretim yapabilmektedir. Kaşık hemen hemen tüm ağaçlardan yapılsa da alıcının gözdesi, en sağlam, en güzeli şimşir ve karaağaçtan yapılmış olanları. O nedenle en iyi kaşık şimşir ve karaağaçtan yapılıyor. Kaşığın kalitesi, yapımında kullanılan ağaç kadar ustanın maharetine de bağlıdır.Hammadde, kaynak kişimizin deyimiyle, “Orman Dairesi”nin gösterdiği yerden temin ediliyor. Bir ster (1 metreküp) 2009 yılının fiyatıyla 60-65 TL. Pazarlama aşamasında ise kaşıklara büyüklüklerine göre tanesi 80 kuruştan, 5 liraya kadar fiyat biçiliyor. Kaşık, bağ, bahçe işinin olmadığı genellikle kış aylarında, evlerin yanında bulunan, bir ya da iki kişinin sığabileceği büyüklükte “kaşıklık” adı verilen mekânlarda yapılıyor. Bir usta bir kaşığı on, on iki dakikada yapabiliyor. “Kaşık yapmak yetenek meselesidir” diyor Salim Usta. Bu durumu şu atasözümüz de doğruluyor: “Herkes kaşık yapar ama sapını ortaya getiremez.” Sipariş üzerine kaşık yapan, Salim Usta’nın yapımda kullandığı malzemeler şöyle; testere, yonma keseri, eğdi, iç sıyırgı, ağız bıçağı, törpü, zımpara, kıl testere ve yakma makinesi. Kaşık yapımında ilk aşamaya “taslama” deniyor. İstenilen büyüklükte hazırlanan tahta parçası, yağrık, diğer bir adıyla iskele (ağaç kütük) üzerinde keser yardımıyla kaşık formuna sokuluyor. Kaşık formu verildikten sonra, eğdi denilen bıçakla, ağız kısmı temizleniyor. Genelde bu ince aşamayı kadınlar yapıyor. Salim Usta’ya da bu aşamada hanımı yardım ediyor. Formu verilen, içi temizlenen, ağız kısmındaki fazlalıklar ağız bıçağıyla düzeltilen kaşık son aşamada çeşitli törpü (sıyırgı) ve zımparalarla düzgünleştiriliyor. Salim Usta, yaptığı kaşıklara “ruanlamak” denilen, bir çeşit cila olan işlemi yapmıyor. Ancak, yaptığı kaşıkların sap kısımlarına 25 senedir çiçek motifleri, kuş motifleri çiziyor. Kıl testere yardımıyla motifi ortaya çıkarıyor ve bunları yakma makinesiyle yakarak süslüyor. Adını da yazarak kaşığı tamamlıyor. Günümüzde geçim sağlayacak kadar gelir elde edilemediği için hızlı bir şekilde kaşıkçılık sanatı da yok olmaktadır. Üretimin düşmesinde, değişen yaşam şartları, gelişen teknoloji, hammaddenin pahalı olması ile birlikte usta sayısının her geçen gün azalması başrol oynamaktadır. Salim Ustaya, verdiği bilgiler için, harcadığı emek için teşekkür ediyoruz.
Kaynak: 23.09.2009 Akseki Bademli Alan Araştırması
Rahmetli Hüseyin Salim Çakmakcı Usta'nın Anısına...
Ruhuna El-Fatiha.
Oğuzhan Erdoğan
Okunma Sayısı: 3599